17 Ocak 2012 Salı

Aman Tanrım Richard Gere’da Burada!!!


Bugün 1.Ocak 2012 yeni yılın ilk sabahı. Bugün hava kendi rutininden farklı bir halde. Gündüzleri sıcak gece serin iken, geceleri sıcak gündüzleri yağmur yağmaya başladı. Kalachakra çalışmasının öğlen saatlerinde başlayacakmış.Öncesinde ise sabah 6.30 da chanting ( Budist textlerin dua şeklinde okunması) yapılacakmış. O sabahki chanting’e katılmak için kampın önünde bindiğim rikşada Tibetli genç kız Huma ile tanıştım. O diğer çocuklar gibi Dharamshala’daki TCV ( Tibetian Children Village)’de yaşıyordu. Eğitim alanına geldiğimizde giriş kartımı çadırda bıraktığımı fark ettim. Çadıra geri dönmem gerekiyordu. Kartım olmadan beni içeriye almazlardı. Hamu istersem kartımı almak için benimle birlikte çadıra gelebileceğini söyledi. Gelmesine gerek olmadığını söylesem de ikna edemedim. Aslında Hamu’nun benimle birlikte gelmesi çok iyi olmuştu. Zira unutkanlığım sebebiyle kendime söylenebilirdim. Hamu bir şekilde kendime kızmamı engellemiş oldu. Çadırdan eğitime giriş kartımı alırkan eğitimin ilk gününde safe keeping uygulamasına başlamamış olmaları riskine karşı cep telefonu, lap top e fotoğraf makinemi de çadırda bıraktım. Bir de onlar için tekrar çadıra geri dönmek istemiyordum. Mahabodhi Temple’in bulunduğu bölüme geldiğimizde Tibetli dostum Hamu ineternet cafe’ye gideceğinden vedalaştık. Ben de Kalachakra çalışmasına gittim. Eğitim alanına erken geldiğim iyi olmuştu. Sabahki chanting kısmına Dalai Lama’da eşlik ediyordu. Çok sevindim.
Pujadan sonra Kalachakra çalışmasının açılışı yapıldı. Dalai Lama, Kalachakra’nın bize neler sunacağını anlattı. Sürekli bahsetmiş olduğu sevgi, şevkat, bilgelik, sabır, cömertlik v.b gibi değerlerin arkasında gizli saklı hiçbir şey yok. Sanki onların bizzat kendisi olmuş gibi. Tibetliler onun Avalodaketishvara’nın dünyadaki görünümü olarak tanımlıyorlar ki bence tamamen doğru.

Dalai Lama konuşmasında, Kalachakra’nın en kuvvetli tantrik çalışmalardan biri olduğunu, etkisini görmek istiyorsak uygulamalarına zaman ayırmamız gerektiğini söyledi. İlave olarak Bodhisatva konusunda çalışma yapmamızı önerdi. Bodhisatva’nın ne demek olduğunu anlamak çok önemliydi. Kalachakra uyumlaması öncesinde hepimize Bodhisatva uyumlamasını da yapacağını söyledi. Bu seferki ile birlikte ikinci bodhisatva uyumlamam olacaktı. Geçen sene Dharamshala’dan Bodhisatva uyumlamasını almıştım. Gerçekten de insanın hayatında değişimlere sebep olabilen bir çalışma. Tibet budizmine göre Bodhisatvalar, aydınlanmış kişiler olmalarına rağmen insanlara yardım edebilmek adına aydınlanmak yerine dünyaya tekrar gelmeyi seçenler. Unutmayın, karşınıza çıkan herhangi bir insan Bodhisatva olabilir. Bodhisatva enerjisinde titreşmediğiniz için karşınızdaki kişinin Bodhisatva olduğunu anlayamayabilirsiniz. Bu nedenle aman siz siz olun karşınıza çıkanlara tepki verirken dikkatli olun. Dalai Lama konuşmasının diğer bölümünde, bu çalışmanın Buddha’nın aydınlandığı şehir olan Bodhgaya’da yapılıyor olması yedi kat daha etkili olacağını söyledi. Bodhgaya’daki şartların zorluğuna rağmen buraya gelmeyi seçtiğimiz için hepimizi tebrik etti. Konuşmasının sonunda ise ağırlıklı olarak önemli öğretilerden Emptiness’ten bahsetti.
Kalachakra çalışması için Tibet’ten 6000 kişi gelmişti. Demek ki Tibet’ten buraya gelmek için Çin polisine bir sürü para verilmişti. Tibet, Taiwan, Singapur, Burma, Thailand, Japonya, Avrupanın çeşitli ülkeleri, Rusya, Amerikalı bir sürü insan ve hatta sevgili Richard Gere ile M.Gandhi’nin torunu da buradaydı. Richard Gere protokolda siyah takım elbisesi ve beyaz gömleği ile tüm yakışıklılığı ile öylece oturuyordu. M. Gandhi’nin torunu ise güney Afrika’da yaşıyordu, bu çalışma için güney Afrika’dan Hindistan’a gelmişti. M.Gandhi’nin barış adına çalışan kişilere verilen ödülü 2011 yılında Dalai Lama’ya verilmişti. Güney Afrika hükümeti Dalai Lama’ya vize vermediği için Dalai Lama ödülünü burada alacaktı.

Dalai Lama ödülünü alırken 76 yaşında olduğunu ve ömrünün geri kalan bölümünde şiddete yönelmeyeceğine ve her zaman barışın destekleyeceğine dair söz verdi. Gandhi’nin torununa ise bazen barış adına çalışırken yalnız kalabildiğini bu yüzden de desteğe ihtiyacı olduğunu söyledi.
Türkiye’den bu çalışmaya katılan toplam beş kişiydik. Bu beş kişiden Aylin ve Dost ile tanıştım. Geçen sene de Bodhgaya’ya gelmişlerdi. Bodhgaya’da yemek yenilecek güzel yerleri gösterdiler. Sevgili Aylin ve Dost sayesinde Bodhgaya’da yemek yenilecek yerleri öğrendim.

Şimdilik hoşçakalın
Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder